içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

TARIMSAL EĞİTİM VE ÖĞRETİM

TARIMSAL EĞİTİM VE ÖĞRETİM

       Son virüs salgını gibi özellikle iklim değişimine bağlı olarak karşımıza çıkacak sorunlar gıda güvencesini sık sık gündeme getireceği için alanda nitelikli bilim kuruluşlarına ihtiyaç olacağı görülmektedir. Bu bağlamda sağlıklı sürdürülebilir yaşam geleceğimizi güvenceye almak için Türkiye’nin eğitim, bilim ve araştırma politikası mutlaka belirlenmelidir. Bir ülkedeki üniversitelerin eğitim ve araştırma kalitesi lisans ve lisansüstü programlarının ve öğrencilerinin akademik bilgi düzeyi ile doğrudan ilgilidir.

      Her ne kadar insanlık, tarımsal üretim yöntemlerindeki bilimsel gelişmelerle insanlığın ihtiyaç duyduğu gıdayı sınırlı ölçüde de olsa sağlayabildiyse de bugün hala yüz milyonlarca aç, gizli aç ve beslenme sorunu yaşayan insanın durumu Birleşmiş Milletler-Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından raporlanıyor. Bugün Covit-19 salgını ile uzun süreliğine evlerine kapanmak zorunda kalan insanlar gıdanın önemini/kıymetini daha fazla hisseder oldu. Gıda güvenliği ve sürdürülebilir yaşamın daha uzun erimli çözümler bağlamında bilimsel olarak ele alınması daha çok konuşulur oldu. Özellikle bağışıklık sistemi güçlü olan insanların hastalığı daha çabuk yendiği bilgisiyle tarım-beslenme-sağlık ilişkisinin birlikte ve bütünlüklü olarak düşünülmesi, bu konularda araştırma ve eğitimin önemi ve gerekliliği daha çok hissedildi.(sarkaç)

     Toplumsal düzenin oluşturulması, toplumun yapılandırılması açısından eğitim ve öğretim faaliyetleri ne kadar önemli ise tarım beslenme ve gıda ihtiyaçlarının karşılanması açısından da bir o kadar önemlidir. Bu önemli iki bileşenin bir araya gelmesi toplumsal fayda açısından tarımsal öğretime yönelik stratejik planlamayı da zorunlu kılmaktadır.Özellikle çiftçi çocukları tarım alanına eleman yetiştiren ortaöğretim kurumlarına ve meslek yüksekokullarına yönlendirilmeli ve kırsalda genç nüfus potansiyeli korunmalıdır. Özellikle kırsal kesimdeki kız öğrenciler yurt, burs vb. teşviklerle tarım ortaöğretimine ve diğer öğretim süreçlerine yönlendirilmelidir. • Sektörün talep ettiği nitelikte alan uzmanı yetiştirmek için sektörle iş birliği yapılarak tarımsal öğretimde mesleki uygulamaya yönelik faaliyetler artırılmalıdır • Tarım yükseköğretiminin altyapısına yönelik çalışmalar orta dönemde ele alınmalıdır.Fakültelerin bölge tarımına katkısının artırılabilmesi, sahadaki problemlerin araştırmalara konu edilebilmesi, arazideki deneyimlerin ve araştırma sonuçlarının sınıfta ders, tarlada çiftçi eğitimi materyali olarak kullanılabilmesi için tarımsal eğitim, araştırma ve yayım ilişkisini Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler ve Bakanlığın yakın iş birliği ile güçlendirmek gerekmektedir.AR-GE ve inovasyon kapsamında geliştirilen bilimsel yeniliklerin ve tekniklerin sahaya aktarılması ve çiftçiler tarafından benimsenmesi için, üniversitelerin 2547 sayılı Yasa çerçevesinde yayım yapmak, yayıma destek vermek yönündeki işlevlerini geliştirmek ve etkili bir “yayım” için donanımlı yayımcılar yetiştirmek yönünde çalışmaları gereklidir..Tarım öğretim ve eğitimi ile araştırma ve yayım arasındaki bağ daha güçlü hale getirilerek, araştırma sonuçlarının sınıfa taşınması ve yayım faaliyetleriyle sahadaki problemlerin sınıflarda derslerin konusu haline getirilmesiyle daha uygulamalı ve hayatla iç içe bir tarım eğitimi verilmesi sağlanmalıdır.

       Dünyadaki ileri tarım teknolojileri; profesyonel tarım mesleklerinin yanında bu teknolojiyi uygulayabilecek iyi yetişmiş becerikli, liyakatli ve disiplinli çalışan insan gücünü gerektirmektedir. Yaşanan çağın ihtiyaçlarına cevap verecek insan gücünün yetişmesi için eğitim ve öğretime önem vermek Türkiye için bir zorunluluktur.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum