içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

MADDE BAĞIMLILIĞI

MADDE BAĞIMLILIĞI

        Uyuşturucu her madde bağımlılık potansiyeline sahiptir . Ancak maddelerin bağımlılık potansiyelleri birbirinden farklıdır. Bağımlılık, bazen tek bir kullanım bazen de uzun yıllar süren kullanım sonucu gelişir. Davranışlarda, duygu ve düşüncelerde, beden işlevlerinde, kişinin sosyal ilişkilerinde ve üstlendiği sorumluluklarda bozulmalarla kendini gösterir. Keyif verici diğer etkinliklere ayrılan zaman ve enerjinin giderek azalması, maddenin hayatın merkezine yerleşmesi, sorumlulukların ihmal edilmesi, tüm bunların sonucu olarak yalnızlaşma ve tekdüzeliğin yine maddeye başvurularak giderilmesi, bağımlılık hastalığının kısır döngüsüdür.

Yaşadığımız coğrafya tarih boyunca uyuşturucu maddelerin üretildiği, kullanıldığı ve taşındığı bir coğrafya olmuştur.

Birçok suç türü terör eylemlerine gelir sağlamak için kullanılırken, Uyuşturucu imal ve ticareti suçları da bu gelir kalemleri arasında büyük bir yer tutmaktadır.

Doğudan batıya, batıdan doğuya Suriye, Irak, İran, Avrupa kara ve deniz yolu ile madde sevkiyatının transit köprüsü konumundayız. 2019 yılında 19 ton ile dünyada en fazla eroin ele geçirilen ikinci ülke olduk. İran 25 tonla ilk sırada yer aldı.

Türkiye’de uyuşturucu madde kullanımı son 30 yıldır artmaktadır ve bu artış son 10 yılda hızlanmıştır.

Türkiye’de yapılan farklı araştırmaların sonuçlarına göre toplumda en fazla kullanılan uyuşturucu madde esrardır; esrarı ekstazi gibi uyarıcılar, bali gibi uçucular, eroin gibi opiyatlar ve kokain izlemektedir

      AB üyesi 27 ülke ile birlikte Norveç ve Türkiye'nin de yer aldığı raporda, pandemi ile beraber uyuşturucu satıcılığı işleri de internet ortamına taşındığı belirtildi. Sokak satışları düşerken satışlar genellikle evlere servis yöntemiyle yapıldı. Bunun için sosyal medya araçları ve mesajlaşma uygulamaları kullanıldı. Kaynak:EMCDDA

Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü alkol ve madde kullanımı olan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir.

       Ülkemizdeki uyuşturucu bağımlı sayısının 1 milyon 700 bin olduğu tahmin edilmektedir.Bonzai, esrar, snus ve skunk gibi sentetik içerikli uyuşturucular

kültür ve eğitim düzeylerinin alt seviyede olduğu maddi açıdan gelir düzeyi düşük bölgelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Gelir ve kültür düzeyi yüksek bölgelerde eroin, metamfetamin, kokain, ekstazi, gülme gazı gibi uyarıcı olduğu düşünülen uyuşturucu maddeler kullanılmaktadır.

Madde kullanımında eğitim durumuna bakılınca 2020 yılında yüzde 25,5 olan lise ve üzeri öğrenim düzeyi, 2021 yılında yüzde 26,6'ya yükseldi. Ancak, TÜİK verilerinden hareketle, lise altı öğrenim düzeyinin yüzde 61,6 olduğu hatırlatılarak bu oranın raporda yüzde 73,4 olduğuna dikkat çekiliyor.İlk defa uyuşturucu kullanacak kişilerin temin için başvurdukları ilk adresin arkadaş ortamı olduğu belirtiliyor.

Önemli olan bağımlı olmadan önce önlem alabilmek.

Önleyici faktörler

· Uyuşturucu maddeler ile ilgili yaşa uygun doğru bilgilenme

· Güçlü ve pozitif aile bağları

· Anne-Babaların çocuklarıyla ilgili olmaları ve çocuklarının kimlerle arkadaşlık ettiğinden haberdar olmaları

· Aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması

· Okulda başarılı olma

· Okul, STK'lar ve kulüpler gibi kurumlarla kurulmuş güçlü bağlar

Bağımlılık madde kullanımının yol açtığı tek sorun değildir. Bağımlılığın yanı sıra yoksunluk,psikotik bozukluk, depresyon, anksiyete bozukluğu, dikkat, bellek gibi bilişsel işlevlerde bozulma ve deliryum gibi farklı psikiyatrik tablolar da ortaya çıkabilir. Her bir madde ayrıca kanserden astıma farklı bedensel hastalıklara da yol açar .

Kamu, sivil toplum, üniversite, medya, sanat ve spor camiasının bütüncül bir mücadele desteği sağlanmadıkça bu madde ve teknoloji bağımlılığı sorunu önümüzdeki 5 yıl içerisinde daha üzücü sonuçlara yol açacaktır.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum