içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KIBRIS

 KIBRIS

          Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm hedefiyle 53 yıldır süren müzakereler, Rum ve Yunanistan tarafının uzlaşmaz tavırları nedeniyle bir türlü sonuca varamıyor.

          Kıbrıs meselesi, Rumların Kıbrıs Türklerini 1960'da kurulan ortaklık devletinden dışlama, Ada'da birlikte yaşama ve Ada'yı birlikte yönetme mutabakatını terk ederek devleti gasbetmeye çalıştıkları 1963'ten bu yana uluslararası toplumun gündeminde yer alıyor. Ortaklık devleti olan "Kıbrıs Cumhuriyeti", Rumların 1963'te tek taraflı olarak güç kullanımıyla anayasayı feshetmelerinden sonra ortadan kalktı. Yunanistan ile birleşme (Enosis) yolunu açmaya yönelik girişimlerde bulunan Rumlar, bu hedefe ulaşabilmek için Yunanistan ile 1974'e kadar Kıbrıs Türklerine saldırı, baskı ve zulmü artırdı. Türkiye, Kıbrıs'ta Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak, Ada'ya barışı getirmek amacıyla 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı düzenledi ve başarılı olan harekat sonucunda mevcut sınırlar çizildi.

         Birçok lider, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, diplomat ve uluslararası temsilci eskiten Kıbrıs müzakerelerinde, farklı model ve çözüm önerileri gündeme gelirken, denenmeyen ve konuşulmayan neredeyse hiçbir yöntem kalmadı. Yönetim ve güç paylaşımı, Avrupa Birliği, ekonomi, mülkiyet, güvenlik ve garantiler ile toprak düzenlemeleri başlıkları iki tarafın genel olarak müzakere ettiği konular arasında yer aldı.Müzakereler, yerleşik BM parametreleri olan iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı ve iki kurucu devleti olan federal bir çözüme ulaşma öngörüsüyle yürütüldü. Müzakere sürecinde, Kıbrıs Türk tarafı BM'nin çözüm önerilerine yapıcı olarak yaklaşırken, Rum tarafı uzlaşmaz tavrını sürdürerek anlaşmaya yanaşmadı ve Kıbrıslı Türklerle ortak bir geleceği paylaşmayı reddetti.

 KKTC’de ekonomik sorunların temelinde siyasi sorunlar yatmaktadır. Neler yapılabilir ;

  • KKTC ekonomisinin önündeki temel kısıtları ortadan kaldıracak, etkinliği artıracak ve yapısal değişikliğii sağlayacak politikalar bir an önce uygulamaya konulmalıdır,
  •  KKTC ekonomisinin yeniden yapılanmasında Türk hükümeti ve Türk özel sektörü, birikimini KKTC ile paylaşmalıdır,
  • Türkiye’nin yaptığı yardımlar daha verimli şekilde kullanılmalıdır,
  • KKTC ekonomisi yeniden yapılandırılmalıdır,
  • Türkiye ile yapılan anlaşmalar, KKTC’ye yapılacak olan yatırımları doğrudan Türkiye’nin güvencesine almalıdır,
  • Hafif sanayi alanında yatırım yapılmalıdır,
  •  KKTC kalkınmada öncelikli yöreler kapsamına alnmalıdır,
  • Türkiye ile yapılan çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması ile Türkiyeli yatırımcılara kolaylıklar sağlanmalıdır,
  • KKTC işadamları ve Türkiyeli işadamları ile ortaklık kurmaya veya ortak bir proje üzerinde çalışmalıdır, v.s

     Kıbrıs'ta federasyon modelinin bir umut olmaktan çıktığını savunan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik temelinde kurulacak, yan yana yaşayan iki devlet modelinin görüşülmesini destekliyor.Türkiye de Crans Montana'da federasyon tezinin çöktüğünü ve iki devletli çözüm seçeneğinin konuşulmasını, iki devletli eşitlikçi bir konfederasyon, adanın istikrarı, barışı ve güven ortamı için gerekliliğini savunuyor.  İki devletli çözümKıbrıs Sorunu’na yönelik Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için çeşitli önerilerin aksine, Kıbrıs adasının kuzeyde bir Kıbrıs Türk Devleti'ne ve güneyde bir Kıbrıs Rum Devleti'ne bölünmesini ifade etmektedir.Kıbrıslı Rumların adanın güney kısmını yönettiği, Kıbrıslı Türklerin ise adanın kuzey kısmını yönettiği statükonun devamını ifade etmektedir.

     Netice itibariyle,KKTC’nin kendi dinamikleriyle bu sarmaldan kurtulabilmesi güç olduğundan, Türkiye’ye bu konuda önemli görevler düşmektedir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum